Fiziki çevrenin yanı sıra sosyal ve ekonomik yaşamda riskler oluşturma potansiyeline sahip olan iklim değişikliği günümüzün en önemli küresel sorunlarından biridir. Enerji ihtiyacı ve sera gazı emisyonlarının yükseliş trendi göz önünde bulundurulduğunda iklim değişikliğinin çok daha büyük riskler oluşturma potansiyeline sahip olduğunu öngörebiliyoruz.
İklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarını sadece gelecekte yaşam kalitemizi artıracak ya da risklerin bertarafı için bir zorunluluk olarak değil, aynı zamanda operasyonel maliyetlerin azaltılması, geleceğin ekonomik yaşamında rekabet avantajı sağlanması için önemli bir yöntem olarak değerlendiriyoruz. Enerji verimliliği ve sera gazları emisyonlarının azaltılması çalışmaları iklim değişikliğiyle mücadele faaliyetlerimizin en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Bu çalışmalar bir yandan emisyon miktarını azaltırken diğer yandan da sağladığı maliyet avantajıyla rekabet gücümüze destek olmaktadır. Bu nedenle enerji verimliliğini sürekli bir iyileştirme alanı olarak görerek faaliyetlerimizin her sürecinde iyileştirici proje faaliyetleri yürütüyoruz.
Sera gazları gibi üretim sürecimizde oluşan tüm diğer hava emisyon değerleri de kontrol ve iyileştirme çalışmalarımız kapsamında bulunmaktadır. Bütün üretim lokasyonlarında hava emisyon değerlerini yasal izinlerde belirtilen periyodlarda ölçüyor ve limit değerlerin çok altında tutuyoruz.